31 Aralık 2011 Cumartesi

Yeni yıla adım atmadan bi'şey demem gerek,dinleseydin iyiydi.

Merhaba. 2011'in son postunu yazıyorum galiba.
Yeni yıl,yeni umutlar güzel olur dediler.

Düşle-mekten vazgeçmeyim dedim bende.
2011'i sevmemiştim zaten.
İtiraf etmekte çok geç kalmış olsam da..

Hem sonu tek.Tek sayıları sevmem.Hem de asal.

Tamam yea bahane bahane.

Net.Sevmedim.

Stresliydi,boştu.

Hı belki son bir kaç ayı apayrı sayabilirim.2011'den soyutlasam yeri olabilir.

Eski değildi.Yeniydi.

Farklı mekanlar,farklı insanlar..

Yepyeni düşünceler,planlar. 2012'ye dair düşündüğüm pek bir şey de yok aslında.
Hemen herkes gibi PEACE!!! diye lafa başlasam garipsemezsiniz onu da biliyorum.

Evet barış olsun.

Ayrım olmasın.
Ayrımın doğurduğu nice kırgınlığın tüm eksilerine maruz kalmayalım.

Eski-si gibi olmasın.Palavralara kanmayalım.

Her şeyiyle bizi sevgiden,insanlığımızdan soyutlayacak,sıyıracak meselelerle başbaşa kalmayalım.

Unutmayalım.Unutturmayalım birliği.

Virgülü yanlış yere koymayalım.Noktalardan kaçınalım.

Keskinlik iyi değildir bir yerde.

Açılan,aralık duran tüm kapıları kapatabilir..

2012 gelecek evet.

Gelecekse adam gibi gelsin yea burdan da atarımı yaparım yani. :/

Hıı bloguma ulaşan insanların gugıla yazmış olduğu arama seçeneklerinden biri ''ne bok yemeye geldin 2012'.ydi ahaha
.Onu yazanı buradan öpüyorum.İyi rastlaşmışız.
Yazmadığım postun ilhamını verdin.ahaha
Neyse eğlengeçli wish listesi kısmına geçelim.
  • Allam nolur Paris'e gitme fırsatı ver bana.
  • Odamı değiştirmem lazım,yıllardır karar vermedim ne yapayım ne yapayım onun içinde akılll!
  • Bol bol bol kitap alayım,hayatım değişsin.
  • Bu yıl sapına kadar hippie olan biriyle tanışayım.Pilisss.
  • Kilo almadan 1 sene daha geçireyim.Çektiğim mekikler boşa gitmesin. :(((
  • Durmadan yazayım yazayım yazayım hiç bıkmayım.
  • Büyük ikramiye bana çıksın.Ha olmadı yıllardır çıkmayan amortiyede razıyım.Şeytanın bacağını bi kerecik kırdım mı gerisi gelir zaten
  • Musmutlu olayım.
  • Artık düşündüklerimi,planladıklarımı gerçekleştireyim de boşa gitmesin o kadar fikir.
  • Yılbaşında victoria secret defilesi izleyeceğim ya haniiii işte nasıl girersem öyle gider onlar gibi olayım allam hiç bozulmasın vücudum. :(((((
  • Bir sürü kıyafet kıyafet kıyafet alıyım.Hatta h&m'yi satın alacak para gelsin bir yerlerden.Mango'da olur.Aman gelsin de işte buluruz satın alacak bir yerr.
  • Vosvosum olsun.Mavi olur ,kırmızı olur artık hangisi uygun düşerse.
  • Radikal kitap'ta köşe yazarı olsam varyaaaaaaaa neyse.
  • Dans kursuna gitmem lazım fırsat!
  • Yemek kursuna gitmem lazım fırsat!
  • Fransızca kursuna gitmem lazım fırsat!
  • Ya aniden aklıma gelen bütün fikirler için fırsat fırsat
deyip wish listemi sonlandırıyorum.



Kızkardeş'in yeni yıl hediyesi!






2012 musmutlu gelsin.Pilis.♥

14 Aralık 2011 Çarşamba

Şakacıktan geldim say.


Merhabaa!
2012'ye çokk az zaman kaldı ve görüyorum ki 2012 istekleri teker teker sıralanmış bloggerlar tarafından! :)
Ben ki üzerinde düşünemedim daha.Ama son günlere doğru isteklerimi sıralayacağım. :)
Sevgili Evren zaten 2011 yılında beni hiç tınlamadın bari 2012'nin çiftliği adına beni tınla!pilisss.
-
Neyse ki 2011 adına eternal sunshine of the spotless mind ve jeux de fants'ı izlediğimi söyleyebilirim!Evet sonunda okulumun bir haftalık tatilinden yararlanıp bu iki kült filmi izlemeyi başardım.Vee çok eğlendim.
Bu aralar CHİ 'ye merak saldım deli gibii.
Enerji enerji enerji diyerek kafayı yiyeceğim herhalde.
Bir de bu Tai'nin hareketleri varmış belirli 1 senede anca hakim olabilirmişiz falan.
Merak saldım ama kırılmasa iyi olacak! :)
Hımmm Bir Başına yeni kitap!Okuyorum ve gayet güzel gidiyor!
Pucca bitti!Çok eğlendim.Kısa soluklu ama güldüren,nefes almanızı sağlayan bir kitap.
Veeeeee İncinen İnsan!

Harika bir kitaptı.
Benim başucu kitabım oluyor artık kendisi.
Vesile Bolaç'ın almak istediğim 2. kitabıydı.Birincisi Aslını Arayan İnsan.O biraz daha kalın ve henüz okumaya fırsat bulamadım.
Gelelim İncinen İnsan'a.
Kitaptan alıntılarla başlasak iyi olacak :)

-
Geleneğin kaynağı ayrımdır.Ayrım ise incinmedir.

Hiçliğinizin içine girin.Değersizlik ve yetersizlik duygularınızın içine girin.En ufak bir reddedilme duygusunun sizi yerle bir ettiğini görün.Acınız çok derindedir.İlk anınızı,hatırlayabildiğiniz ilk anınızı hatırlayın.Bu genellikle bir incinmenin anısıdır.Anneniz ya da babanızla ilgilidir.Bu,size verilen bir ceza olabilir.Ya da bir reddedilme,aşağılanma olabilir.Bu acınızı sonuna kadar yaşayın.Onun nasıl oluştuğunu görün.Sonra diğer anılarınızı gözden geçirin birer birer.Ve tüm anılardan özgürleşinceye kadar egzersizlere devam edin.Hiçliğin,boşluğun ve acıların içine girmeyi öğrendikçe bu sahte duygular yerini özgürlüğe ve huzura bırakacaklardır.

Biri olabilmenin faturası o kadar ağırdır ki,bu dünyadaki insan yapımısorunların tüm kökünde onu bulursunuz.

Gerçek bir insan yerine;toplumun sonucu olan ama bunun bilincinde bile olmayan sahte insanlar olarak kalmaya mahkumuzdur.

Gerçek şu ki ilk anılar,bizim dünyayı algılama biçimimizi belirlerler.

Bilinçaltı dürtüleri,korkuları ve koşullanmaları keşfetmenin yolu ise hissetme egzersizleri yapmaktır.Hisler eski anıların,özellikle ilk anıların izlerini açığa çıkarırlar.

Bizi boşluklar iyileştirirler.Çok büyük boşluklar.Sonsuzluk yani.

Bütün ilişkilerimiz.bildiğimiz bütün ilişkilerimiz bağımlılığa dayanır.Bu nedenle yaşam boyu onların esiri oluruz.Bu bağımlılıklarımızın kökeni ise çocukluk yıllarımızda yaşadığımız ruhsal ya da bedensel travmalardır.

Doldurmaya çalıştıkça derinleşen iç boşluğumuz yüzünden,bizi tatmin ettiğini sandığımız zevklerimizin kölesi oluruz.Oysa bilmediğimiz acı gerçek burada devreye girecektir.Bu gerçek, ''hazzın acı olduğudur.''

Dün ölüdür.
Yarın ise hayaldir.

Çok çabalayarak,çok çalışarak mutsuzluğumuzdan kaçabiliriz ama her hayal kırıklığında o,yeniden açığa çıkacaktır.

Mutsuzluğun oluş mekanizmasını anlamaktan başka,mutluluğa giden bir yol yoktur.

Eğer hakikati keşfediyorsanız yaptığınız her şeyde sahte olanları,sahte toplumsal kalıpları da birer birer yıkmaya başlarsınız.

Seyrettiğimiz her şey,eğer seyrederseniz size,yaşamın gerçeklerini birer birer anlatırlar.Ama seyretmek yerine kullanırsanız,kendi amacınız için o şeyi kullanırsanız,o sizinle asla konuşmayacaktır.

Korkan insan incinir.

Eğer bütünsel yaşayamıyorsan yani bir şeye değer verip,geri kalan her şeyi boşluyorsan,kendini iyi hissedemezsin!

Sevgiliniz için hissettiğiniz sevgiyi kendiniz için hissedin.Sevgilinize söylemiş olduğunuz güzel sözlerin aynısını ya da benzerini kendinize söyleyin!

İncinmelerin tedavisi gerçek sevgidir.''


diyelim ve alıntıları sonlandıralım.:)

Bu haftanın şarkıları;

  • portishead-glory box
  • hooverphonic-mad about you
  • the platters-put your head on my shoulder
  • imelda may-dealing with the devil
  • peggy lee-fever
  • pixie lott-use somebody
  • mor ve ötesi-daha mutlu olamam
  • mfö-muhabbetler sana doğru
Bu postluk bu kadar olsun o zaman.
Şarkı mı?Kahvelere eşlik etsin!holala.

26 Kasım 2011 Cumartesi

Burayı bombalamaya geldim,koş!

Merhaba!
Evet biliyorum bebişimle uzak kaldık.Görüşemedik.
Bu süre zarfını anlatıp işsizliğimi bil istemiyorum.
Bu aralar pır pır bir mutluyum sorma.Aşık değilim tabii ki. :ı
Sadece yeni planlar,projeler yaklaştıı.
Böyle hayatının bir anı olur ya bildiğin ot olursun dışarı çıkmazsın,gezmezsin,yemezsin,içmezsin sonraaaa koparsın,coşarsın enerji enerjii bitmez tükenmezz!
İşte şu an o evreye girmeye hazırlanıyorum.Kafamda birkaç şey var. :)
Şimdi ben bugün makarna yaptım domates soslu!Sosu yakmadım da fotoğrafta siyah çıkmış :((( ama yok bildiğin kırmızıydı yaee.Tadını da beğendim.Oyyys.


Dün kızkardeşle Cepa'daydık. :) Hayatımızda önemli değişiklikler olunca hemen buluşalım dedik.Aslında kızkardeşin hayatında önemli değişiklikler oldu :) Ve evrene karşı bir kuram gerçekleşti.İleriki postlarda bunu konu edineceğimm!
Çikolatalı Berliner ♥ ba-yıl-dım!
:)) temizlik vakti gelmişti.Yepyeni sözlere kulak vermek lazım.

Dün kaptığım gibi radikal-kitabı koştum kızkardeşin yanına.Tam olarak okumadım henüz.Bir kahve molası iyi gelecek anlaşılan..
Hımmm ve Barış Bıçakçı. :) kitap güzel gidiyor..




Vee yarın Akün! :)16.Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali! 18-28 Kasım.
Bir arkadaşımla Kadınlar Meclisi'ne bilet aldık.Arkalardan ama olsun yine de mutluyumm :)


Yeni bir notdefteri..Karalanacak çok şey vardı..

Pucca!Her okuduğumda gülüyorum deli gibi.İyi ki yazılmış bu kitap yahu! :)

Bu kadarcık olsun şimdilik.Yine geleceğim ben hem de sıksık! :)

13 Kasım 2011 Pazar

Kabus


Dün ilk defa kabus gördüm.E haliyle günümde pek iç açıcı geçmedi.
Bu aralar günler birbirinin aynısı zaten.
Sevgili evren;
farklılık istiyorum derken bunu kastetmemiştim.
:(
-
Sonbaharları severdim.
Kimsenin bulamadığı huzuru bulurdum.
*bu aralar hiçbir şeyi sevemiyorum ki sonbaharı seveyim.

-

9 Kasım 2011 Çarşamba

Evde kahve bitmiş,uykumu kaçıramadım.





Böyle yaşıyorum.
Kahve,çiçek ve yazı.
Yepyeni şarkılar dinliyorum.Filmlere dalıyorum.
Gerekli-gereksiz o kadar çok şey var ki kafamda.
Hımm resetlemenin vakti gelmiş olsa gerek.
Resetlemek içinde ayrı bir enerji lazım.
Her şey kahveyle de olmuyor ki.Her enerji depolamasında canım kahveye koşuyorum.
Aslında ben bu aralar her şeye koşuyorum.
Yetişiyor muyum bilmiyorum.
Koştuğumu da yorulduğumdan anlıyorum.
Biraz sakinleşmem gerek.

Belki sakinleşmemizi sağlar. *bu aralar

23 Ekim 2011 Pazar

Öpücüğündeki yirmi dokuz inci için.

Merhabaaa.
Pazartesi
Pazartesi
Pazartesi diye sayıklamaya son veriyorum.
'Pazartesi sonrası' kulağa daha hoş geliyor.
Haftasonumun nasıl geçtiğinden bahsedersem ya da hayır bahsetmiyorum.
Çünkü bahsedecek bi'şey yok.
E kitaplardan falan bahsedeyim o zaman.Hı?

Ne zamandır okumak istiyordum.Evet tamam biliyorum evdeki o kadar kitap arasından tercih yapamadım.
Ama al-beni'si olan şeyler..Imm dayanamadım ya. :)

Zaz!
Kültür-Sanat Haritası Ekim sayısını kaçırmayıııııııın!
İçinde yer alan İtalyan restaurantından bahsetmiyorum bile. :)

Geciken Friendship Bracelet.. :)

Hala ne olduğunu çözemedik..
Ama o kırlangıç!
Bildiğin kırlangıç işte. :(
-
-
-
-
-
Günün şarkısını sevin.

20 Ekim 2011 Perşembe

Bir gündür,iki gündür.


Pazartesi bir geçse acayip iyi şeyler olacakmış gibi geliyor.
Evet tüm mesela o pazartesi işte.
O pazartesiye kadar kesin günler geçmek bilmez.
Pazartesi-den sonra hooop!
O günler elinde ufalanır yani.
Sonra bir başka pazartesi gelse diye beklersin.Evet evet o pazartesiden sonra da her şey güzel olacaktır.
-
Pazartesilerin canı cehenneme.
Günlere yanayım.

1 Ekim 2011 Cumartesi

O sözü tutmak gerek-miş.

Merhabaa.
Buraları aksattığım için kendime çok kızıyorum.Söz vermek istiyorum-Imm tamam bir daha olmayacak- diye ama tutamam elime yüzüme bulaştırırım diye de çook korkuyorum.
O zaman n'olur Aydınkoza buraları unutmasın demeliyim!! :)
Hım bu haftanın şarkıları ve kitapları mı?
  • Isabelle-André Gide
  • Genç bir romancının itirafları-Umberto Eco
  • Emperyalist çağda modernleşme-Celal Metin
  • Değişen Kafalar-Thomas Mann
  • Plastik Kelimeler-Uwe Pörksen

  • The death of you and me-Noel Gallagher
  • Dream On-Aerosmith
  • Sail Away-David Gray
  • El porompompe-Los Paraguayos
  • Paradise-Cold Play

Bu haftanın kıymetlisi.Hımm ya da en en kıymetlisi mi? -Evet ya en KIYMETLİSİ!

Çok çok şanslıyım.Geçen haftanın sayısını kaçırmıştım ama 550. sayıya kavuşmak içinmiş sanırım :)
Bir sahaf ziyareti yapalım dedik.Ne güzel ganimetlerle geri döndük!
Hımm bu D&R gezisinden.Alışveriş alışveriştir yahu!

D&R ganimetii..
Bir sahaf ziyaretinden-vol2..
Bir sahaf ziyaretinden-vol3..

Önceki postlardan birisinde bahsetmiştim sanırım.Şu friendship bracelet denemesi biraz vasat olmuştu.Bunlar Domino'dan.Nakış ipi dediler alalım dedik.Denemevol2'ye başlandı bilginize!!

Ah seninle yeni tanıştıık.D&R ganimetlerimden birisi.Konser,tiyatro,sinema,yeme-içme,sergi ne ararsan var.Ekim sayısı beklenmekteeee!

:) Radikal-Kitap'ın bir yoldaşı var.Bana da eşlik ediyor her cuma günü.Sanırım artık kendini bir şekilde belli etmenin vakti gelmişti.
Sence de öyle değil mi canım kahve'm? :)

Bu haftalık bu kadar olsun.E o zaman ho-lala!

P.S:Sahafçıdaki kampanyayı söylemezsem olmaz.Adilhan'a gidin 2. katta harika bir sahafçı var.
6 tanesi 10tl!!! :)
Gidip-görülmeli.Sohbet edilmelii.*


Günün şarkısı mutluluk vaat ediyor!

14 Eylül 2011 Çarşamba

Bir komiklikler,eğlenceler var ki sorma*

Merhabaa.
Bir ara çıkıp hava almanın bünyem açısından da yararlı olacağını düşünerek kendimi Kızılay'ın göbeğine attım.Önce sinema sinema diyorum son zamandır istekli isteklii dedim gideyim bari.
Son Durak 5'e hangi kafayla girdiysem bilmiyorum.Neyse 3boyutlu olmasından biraz eğlenceli geçti.E napıyım kii Şirinler'e gitmekte olmaz yanii.
Film çıkışı bir şeyler atıştırdıktan sonra huraa kitapçılara! :)
Bu aralar sosyal hayatım fena olduğundan uyguladığım tek değişikliğin yeni kitaplar almak olduğunu sanıyorum.İşte bu 'Dinle Küçük Adam''ı önceden almıştım.Evde okunmayı bekliyordu.
Bir de okunmayı bekleyenlere Kinyas ve Kayra'da eklendiiii.
Okumaya Dinle Küçük Adam'dan başladık bakalım :)

Bu arada benim okuma günü çiçeğim Paris büyüdüüü kocaman olduuu :)
Kızkardeş de çok şaşırdı.Hiç ummuyorduk aslında bu kadar güzelleşeceğini.Harikasın Paris!


10 Eylül 2011 Cumartesi

Evde muzlu puding kalmamış biliyor musun,hı?


Saçlarım kabardı.
Dudağımın ucunda koca bir sivilce çıktı.Uzaktan bakıldığında resmen özerkliğini ilan ediyor.:(
Çok çirkinsin sivilce.
Sonra sanki yaz bize veda ediyor gibi.Nerden mi anladım ayaklarım üşüyor çünkü artık.
Bir haftadır evden çıkmadım.
Herhangi bir uğraşım yok.
Ayraçta yapmıyorum artık.
Sonra okurum diye dergiler aldım yüzüne bakmıyorum.
Bu haftaki Radikal-Kitap ekini kaçırdım.
Tutunamayanları bitirdim sonunda.Martı'da bitti.
Parfümüm de bitmiş.
Şarkı keşiflerine de çıkmıyorum ne zamandır.
Kahve içmeyi de unuttum.
Geceleri uyumuyorum.Sabah 2'de kalkıyorum.
Neymiş gece okumak daha iyiymiş.Öyle dediler.
Elimde okumak için tek kitabım kaldı.
Kitap-lar almam gerek.
Şimdilik mi?
-Şimdilik bu kadar.
-
E-ee senden n'ber?

7 Eylül 2011 Çarşamba

bir-anda

Bak yine geldi işte.
O his.
Hani böyle karnında.Hay Allahım elinle bastırırsın soluklanırsın yine de geçmez.Aslında orda değildir çünkü.
Sanarsın,zannedersin,susmaya ramak kala sızıyı çeker içinden.
Konuştuğunla kalırsın.
Yeni yollara kapalı.
Sınırları belli.
Bir süreliğine bağışlamak fayda etmiyor işte.
Bağışlanan her şeye duyduğun öfkeyi durduramıyorsun bile bak.
Bir şey var ama.
Gitmiyor.
Geçmesini bekledikçe melankoliğe,sessizliğe,susmaya,tekliğe alışmanı gerektiren nice saatler,günler,belki de aylar.
Ay mı?
Ayları sevmek içinde zaman gerek.
Nefes almakta zorluk çekiyorsun bak.
Gözlerini de kıstın.
Duyularım birbirine karıştı.
Tıpkı kelimelerimin,cümlelerimin,ünlemlerimin,virgüllerimin karıştığı gibi.Özneyi nesneyi yüklemi aynı kelime yaptım.Israrla kelimeler birleştikçe canımı yaktılar,saldırdılar .
Yasakladım.
Sansürledim bende şimdi yollarımı.
Yollarımda karıştı.
Bilmiyorum işte.
Karnımda sayıklıyor bir ağrı.

27 Ağustos 2011 Cumartesi

Delirmiş Olmalıyım

Tamam,evet.
Yokoldum.Buralarıunuttum.
Uzunsürekitapokumadım.
Yazmadım.
Dinlemedim.
Konuşmadım.
Birkaçgünkendimegüzelşeylerhediyeeettim.
Tutunamayanlarıbitiremeyenbirtutunamayanım.
İtiraftaettim.
Şimdikaldığımyeregeridönebilirim.
-
Okunmayı bekleyen bir Martı ve Dinle Küçük Adam var..
Yazılmamı bekleyen bir ingilizce kursu.
Sonra nice güzel kitap,kitap,kitap.
Dur bir soluklanayım hepsini baştan anlatacağım.
-

15 Ağustos 2011 Pazartesi

De Nouveaux Goûts!

Merhabaaa :)
Aydıncık mutfağa uzak kalmıştı uzuuun süre.
E bugün tam zamanıdır diyerek kolları sıvadım. :)
Şimdilik Yalancı Tiramisu'yla başladık işe.
Tarife buradan ulaşabilirsiniz.
Yarın misket köfte yapacağım.Ooooo.Sevdim ben bu işi!!


Yalancı tiramisumdan küçük bir kare..
Ya bir de ben bu pasta,börek vs. süsleme işini öğrenmem gerekiyor.Yani çoook çalışmalıyım çok :(
Şimdi ben bunu mutfağın derinliklerinden buldum.
Gerçi reklamda yapmış olduk ama neyse artık gözmezden gelelim :)

Ben bunu yapmayı o kadar istiyorum ki.
Ama bu kadar güzel bir şey çıkarır mıyım ortaya bilmem. :)
Yarından itibaren benim yemek kitapları da almam lazım bir sürüüü!
Hatta mutfağı biraz daha karıştırsam iyi olacak galiba.Imm birde marifetli bloggerlarıda unutmamak lazım onların o güzel tariflerinden de faydalanmıyor değilim :)
E şimdilik bu kadar olsun.
Ben bu hızla daha nice yemekler yapar onları da fotoğraflarım.
Görüşmek üzeree.
Ho-lala.


12 Ağustos 2011 Cuma

Le bonheur!♥

P.S:Posta eşlik etsin diye blog sahibesinin dinlemenizi tavsiye ettiği çoook hoş bir şarkı var ki sormayın.E hadi en aşağıya bir tık ve ardından post! :)
-
Merhabaa!
Özledim de geri geldim.
Aslında tüm gün evdeyim ve sadece kitap okuyorum.
Bunun dışında yaptığım pek bir şey yok denebilir.
Geçenlerde resim kursuna yazılmayı düşündüm.Kurs ortamını da gördüm.Zaten bir arkadaşım oraya gidiyordu.
Ama içlerinden hobi için giden tek ben olacağımdan vazgeçtim.
Ya öylee.

Bu arada sizin için yine kitap isimleri not ettim.Kaynaklarım her perşembe Cumhuriyet ve tabii ki her cuma Radikal'den :)
  • Yeni Atlantis-Francis Bacon
  • Gibi-Ali Smith
  • Böcek-Richard Marsh
  • Rüzgarın Adı-Patrick Rothfuss
  • Sonsuzluğa Kiracı-Süreyya Aylin Antmen
  • Balta-R.N.Morris
  • Sen Ölünce Kim Ağlar?-Robin Sharma
  • Ben özelim-Hal Niedzviecki
  • Karakter-Sedat Yazıcı
  • Muhteşem Gatsby-F.Scott Fitzgerald

Kitap demişken şu an sanal alemde revaşta olan Tutunamayanlar'a başladım.
Fakat kitabın bu kadar göz önünde olması,bununla birlikte büyük bir dalga konusu olmasından çok rahatsızım.Keşke facebook,twitter vs alemleri Oğuz Atay'la hiiiç tanışmasaydı.
Tutunamayanlar'da onun kıymetini bilecek,hakkını verebilecek kişilerin elleri altında olsaydı ne güzel olurdu.
Bir yazarın Can Yücel'den,Paulo Coelho'dan sonra bir kez daha bu kadar yerden yere vuruluşunu görmek gerçekten çok üzücü..
Hıım bu arada Aylak Adam için ayrıca bir post aklımda var zaten.Onu yazmayada bu uyuşuk halimle girişeceğim sözz! :)

Evdeyim evdeyim diyorum da aslında hep değil.
Ben yine not defteri aldıım!
Hemde tifanny mavisi♥ :)
Bir de Richard Bach'ın o unutulmaz öyküsüü!
Martı Jonathan Livingston'da okunmayı bekleyenlerden olduu! :)

Bana tifanny mavisiyle o güzelim pudra rengini hediye etseler...
Ahh sadece benim olsa ikisi de!

Bugünün şarkısı bir başka..
Immm nasıl desem harika harikaaa!



Bunlarda ilginizi çekebilir

Related Posts with Thumbnails