30 Nisan 2011 Cumartesi

Bir Kuş Konsa*

Bahar dedik,aşığız dedik ama nerde?
Bu aralar beni kandırmayan tek o kalmıştı,o da kandırdı.
Ayıp etti.
Bende bütün masumluğumla onu bekliyordum.
Yeni bir devinim.
Yeni bir hava.
Yeni umut.
Yeni düş.
Yeni.
Yeni-len-mek.
Eskiden ben küçük yalanlarımla mutlu olmak için çabalamadan onlara inanırken unutmazdı,gelirdi.
Ben gel demeden gelirdi.
Fakat ne zaman büyüdük ve artık bir şeylere inanmak için kendimizi zorlamaya başladık unuttu gelmeyi.
Hadi bir de siz söyleyin o zaman.
Belki sizi daha iyi duyar..
Olur mu?

**
**
**

26 Nisan 2011 Salı

Ses

Düşüncelerimi anlatan kelimelerin git gide anlamsızlaştığını farkettim... I.t.w
*
*
*
*
*

22 Nisan 2011 Cuma

Çokhoşvakitler

~~
Merhaba.
Ben evde kendine çikolata şelalesi hazırlayan küçük kız. *.*

16 Nisan 2011 Cumartesi

Ben yine bir gün..


Merhabaa.
Bu haftada tıpkı diğerleri gibi sıradanlığını yitirmedi.Aynı şeyler.
Hı ben istemez miyim bir gün Paris turu yapıp diğer gün Roma'daki freskleri görüp ardından Venedik'teki su kanallarında gezinmeyi.Ama durum böyle işte.İsteyipte yapamamak.
Ankara'nın şu dengesiz havası ölsün istiyorum.Bir gün cıbıl cıbıl baharlık giysilerinizle gezerken diğer gün kıçınız dona dona dışarı çıkmanız sizi delirtiyor en sonunda.
En yakın zamanda da alışverişe gitmem lazım.Görsellerle zenginleştireceğim canım postlar yazmayı bende istemem mi?
Şu anda üşüyorum.Devamlı üşüyorum.Kendimi sürekli sanki bir buzun üstünde oturuyormuşumda soğukla sarmaş dolaş olmuş gibi hissediyorum.Bu güzelim bahar havası nerede sevgili Evren hı?
Hayatımdaki tek değişiklikten bahsetmedim bu arada..
Telefonumdaki temaları,duvar kağıtlarını değiştirerek eğleniyorum.Onları kombine ederken sanırsın kendimi cici kıyafetler içinde efil efil salınırken buluyorum.O derece coşku doluyum.
Neticede eğleniyorum.
Hemde baya.
Yakında daha da eğleneceğim.Kıskanıp o-yee diyebilirsin.De.
Hoşuma gider daha da mutlu olurum.
Ama bu gidişle sanırım hep ben seni kıskanacağım okur.Anlıyor musun?
Of be.
---
Holala.

12 Nisan 2011 Salı

8 Nisan 2011 Cuma

Kitap falan*



Bu aralar hep dışarıdayım.Daha havalar ısınmadan benim böyle gezme arzum yaz boyunca hiç bitmeyecek gibi gözüküyor..
Geçen hafta Aylak Madam'daydım.Tek başıma..Sakin,sessiz ve huzurlu.Bu aralar ihtiyaç duyduğum, başlıca şeyler arasında olan huzur..
Huzurun kelime anlamıbana göre yaşamın karmaşasından kurtulmak..Bir sorun yok,ne bir tartışma ne de bir rahatsızlık.Fakat huzursuzluk sadece çatışma halinde olmak değildir.Dinginlik,bir bakıma terapi.
Çok iyi geldiğini söyleyebilirim.
Ayrıca Zülfü Livaneli'nin SERENAD'ı ve Gabriel García Márquez'in YÜZYILLIK YALNIZLIK'ına sahip olmamı sağladı bu güzel gezinti. :)
Önce Serenad ile başladım.Aslında yeni çıkmış bir kitap fakat kimsenin elinde görmemek hoşuma gitti.Kendimi anlamlı bir sırrın içinde tek başıma buldum. :)
Bitirmeme çok az kaldı.Kitaba ilk başta cafede başladım.Deli gibi notlar,araştırılacak ve yapılacaklar listesi.Bununla birlikte yapılacak o kadar çok şey vardı ki.
Ardından Galeri Ekin'e geçtim.Harika not defterleri bulmak mümkün.Dost'taki not defterleri ya da D&R dakileri gereksiz bir pahalılık içinde bulduğumdan Galeri Ekin bana ilaç gibi geliyor. :)
Ahh işte böyle.
Bekle beni okur daha anlatacağım çok şey olacak!
Holala!

5 Nisan 2011 Salı

Merhaba*


Merhabaaa!
Sonunda buradayım.Dayanamadığımı belitmek istiyorum.Direndim,dns ayarlarını değiştirmeyeceğim dedim ama olmadı.Çok özledim.Hemde çooo..ok. :)
Blogların kapatılması oldukça üzücü.Bir çok blogger bloguna giriş yapamıyor.Aslında yasak kaldırıldı ama bazı erişim şirketlerine bağlı kullanıcıların girişlerinde halen sorun var.
Her neyse umarım bu durumda bir an önce çözüme kavuşur..
*
Uzun süre yazmayıp böyle özlem beslemek çok farklı okur.Sonunda kavuştuk desene.E-ee ben burayı post manyağı etmez miyim?? :)

Bunlarda ilginizi çekebilir

Related Posts with Thumbnails